Leyla İçin Başladı, Mevla’yı Buldu: Aşkın Gerçek Yüzü


Çoban, Padişah'ın kızına aşık oluyor.
Ama diyor, ben kim? Padişah'ın kızı kim?
 İmkansız. 
 Ama bu bir Allah dostunun kulağına gidiyor.
Diyor, gerçekten Padişah'ın kızını almak istiyor musun?
 Elbette diyor ama imkansız bu, bu hiç olabilir. 
Sen diyor, işi bana bırak.
Kular için imkansız olan Allah için nedir?
Çok kolay.
O zaman diyor, benim dediklerim, sen ne diyorsan yaparım diyor. 
Allah ulaşmayı dile, tövbeni al ve bir mağaraya bırakıyor. 
Bir ay, iki ay, üç ay kimse yanına varmıyor ama insanlar haberdar oluyorlar.
Yahu diyor, birisi o kadar iyi bir insan ki kendisini Allah'a adamış.

Şanı şöhreti her tarafa yayılıyor. 
Padişah da diyor ki artık böylesi bir Allah dostuna gidip bizim bir dua almamız lazım.
Hediyelerle kapısına dayanıyor. 
 Ben diyor, geldim şunu senin için getirdim, hediye bunu getirdim. 
 Hep ne hediye olarak veriyorsa kabul etmiyor. 
İstemiyorum diyor.
Sonuçta Padişah, yahu diyor,
böylesi bir iyi adama ben kızımı bundan daha birisine mi vereceğim, ben kızımı da sana veriyorum,
 o da kabul etmiyorum diyor.

Bu sefer öbürü diyor ki, sen bunun için girmedin mi?
 Evet diyor, ben Leyla için girdim, Mevla'yı buldum.

Şimdi evet sevgili kardeşim,
 sen eğer gerçekten zikri ait olduğu seviyede yaparsan,
bundan emin ol her şeyden daha fazla Allah ve Resulünü, Müşridini seversin.