2. Murat sefere çıkacaklar; ordusuyla birlikte,
o Yahudi Bezirgan'ın bahçesinden geçiyorlar ve
o onlardan şikayetçi oluyor. Askerin
bahçemizden her türlü meyve almış ama parasını bırakmamış. 2. Murad:
Evladım, askerimden kim bunu yaptı, deyince. Bir kişi:
Padişahım, ben yaptım.
Niye evladım diyor, ben
herkes, Hazene-i Hassa'dan
borcunu ödesin ve benim orduma öyle katılsın demedim mi? Dedin.
Ama yerdeki bir çürük elmanın
para ettiğini ben bilemedim, ey padişahım diyor.
O zaman, o bahçe sahibine diyor ki, ne istersin?
Bir kese altın.
Bir çürük elmanın karşısında, bir kese altın mı?
Evet diyor, verin diyor, o hak sahibidir.
Düşman gibi görünen o Rum,
aynı inançta olmayan o Rum,
bu davranış karşısında ne yapıyor?
Eriyor ve diyor ki; beni de aranıza kabul eder misiniz?
İşte, siz kötülüğe karşı iyilikle mukabele ederseniz,
o zaman ne olur? Size düşman olan kişi, ne olur?
Candan bir dost olur. Beni de aranıza kabul eder misiniz?
Öyleyse sevgili kardeşlerim, nereden bakarsanız bakın.
Rabbimizin bize en büyük mirası, İslam:
Biz insanlar için vazgeçilmez bir nimet.
Gerçekten, öyle bir nimet yok.